Yazarlarımız Trabzonspor – Galatasaray maçını değerlendirdi

Spor Toto Süper Lig’de 6 puanı bulunan iki kadro Trabzonspor ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Şenol Güneş Spor Kompleksi’nde oynanan uğraşta gol sesi çıkmadı ve taraflar konutlarına 1’er puanla döndü.

Karşılaşma sonrasında Galatasaray ve Trabzonspor puanlarını 7’e çıkardı. Bu sonuçla ligde Galatasaray 6, Trabzonspor ise 7. sırada yer aldılar.

Trabzonspor – Galatasaray müsabakası sonrasında muharrirlerimiz bu maça dair değerlendirmelerde bulundular.

İŞTE FANATİK MÜELLİFLERİNİN TRABZONSPOR – GALATASARAY MAÇI DEĞERLENDİRMELERİ:

ONLAR OYNAMADI LAKİN BİZ İZLEDİK (CEM DİZDAR)

Kalecisi dahil kritik ehemmiyetteki oyuncularının yokluğunda savunma önünü Dorukhan ve Siopis ile kapatan Trabzonspor takım handikabını savunmayı sertleştirerek gidermeye çalıştı. Doğrusu ya birinci devre boyunca Yunus’un pasında Mertens’in girdiği konum dışında büyük telaş yaşamadılar. Galatasaray ise Kerem’in ortalıkta görünmediği devre boyunca Boey/Yunus koridorundan zorladılar rakibi. Topu daha çok kullandılarsa da Seferoviç’e ulaşamadılar. Hal bu türlü olunca yalnızca maçın isminin büyüklüğünün getirdiği heyecanla yetindik hepimiz! Devre boyunca 15 şut atıp, 16 orta yapmış iki takım! Halbuki izlenir tek durum pasla geldi… İkinci yarı başlar başlamaz Galatasaray birincisinde olduğu üzere arayışlarını sürdürdü lakin açıkça görülüyordu ki, pas tertipleri şimdi kâfi değildi. Bu nedenle de oyuncu mahareti temel çözücü üzere duruyordu. Tempoyu düşük tutmaya çalışan Trabzon ise yalnızca fırsat kolladı. Bir sefer Larsen’le geriye sarktılar bir sefer de Trezequet’yi kaçırdılar. O da birden fazla sefer yaptığı üzere pas yerine şut denedi. ‘’Harcanan onca paraya karşın onların da tahminen sahanın da göze en batan performansı kalecileri Muhammet Taha’dan geldi’’ desem yeridir!

Kulüplerin yayıncıdan olmayacak paralar talep ettiği ligin vasat hatta vasat altı maçlarından birini daha tamamladık. Onca top kaybı onca pas hatası… İşe yaramayan 20’den fazla şut, onlardan daha fazla orta… Lakin 30’dan fazla da faul.

Kayıtsız şartsız

Dilim varmıyor fakat haydi diyelim Trabzon eksik takımla alanda bu onlar için bir münasebet. Ya Galatasaray?.. Biliniyor ya, son bir not düşelim. Türkiye’deki rastgele bir futbol maçında iki ekip birbirine karşı oynuyor üzere görünüyorsa da durum o denli değil!… Tam bilakis iki kadro iş birliği halinde hakeme karşı oynuyorlar! Hakem bir karar versin de o karar gerçek olsun! Mümkün mü? Her karara kayıtsız koşulsuz itiraz… Neden pekala? Sık sık duyduğumuz üzere, ‘’Burası Türkiye ve bu lig çok güçlü bir lig!”

MAÇIN HAKKI BERABERLİK (ERMAN ÖZGÜR)

Galatasaray, deplasmanda Trabzonspor’u bundan daha yorgun, moralsiz ve kalitesi eksik yakalayamazdı. İşin gayret tarafında düzgün gözükse de kalite eksikliği ve Galatasaray’ın âlâ savunması Trabzonspor için kısır bir birinci yarı demekti. Cornelius’un etrafındaki tüm ışıklar sönmüş, Trabzonspor santrforu adeta karanlıkta kalmış üzereydi. Galatasaray savunma muvaffakiyetini işin atak kısmına taşıyamadı. Mertens’in hala maç eksikliğinin en güzel gözlemlendiği an Yunus’un servisinde Süper Lig mesleğinde birinci maçını oynayan Muhammet Taha’yı geçemeyişiydi. Tekrar de maçın istediğini yapan tarafı birinci yarıdan gol çıkmamasına karşın Galatasaray oldu. Bu tesir Abdullah Avcı’yı 2. yarıya Kouassi ve Gbamin atağı ile getirdi. Fakat oyunun istikrarı ya da skor tabelasının değişebilmesi için gereken maharet, yetenek ya da kalite maçın neredeyse tamamında arandı.

Takviye şart

Okan Buruk’un Gomis atağı sahanın tek üretken oyuncusu üzere gözüken Mertens pasında karşılığını buldu lakin Gomis dışarı atınca tabela yeniden değişmedi. Sonuçta Trabzonspor için Galatasaray maçı özelinde skor ne olursa olsun ortaya çıkan gerçekler vardı. Bu takım hem lig hem Avrupa’da argümanlı olabilecek kalitede değil ve destek kaide. Galatasaray ise maçın sonunda tüm dönem boyunca ekibi sürüklemesi beklenen yıldız oyuncuların form tutmasına muhtaç bir imaj ile alandan ayrıldı. Sonuçta 2 ekip da aldıkları beraberlikten sonra bu maçı ‘Kazanmayı hakettim’ de diyemez.

SADECE FİNANSAL KRİZ Mİ? (OĞUZ DİZER)

Futbol kulüplerimizin finansal kriz içinde bunaldığını, bilmeyen var mı? Trabzonspor ve Galatasaray Türk futbolunun 4 büyüğünden ikisi! Dün gece izlenen ayak topunda ‘Büyük’ yaftası iliştirilebilecek ne vardı, kaçan; kaçırılan fırsatlar dışında? Birinci yarı top yüzde 60 Galatasaray’da lakin her iki ekip ismine yaşanan tüm etkinlikler, çabucak hemen pata pata. Mimarlar projeyi gerçek hazırlamış olsa da; usta-kalfa ve amelelerin; kâfi performans hamili olduklarını kimse sav edemez. Futbol oyunu ülkemizde alana çıkmamış yıldız etiketlilerin, haybeye şişirilmesin de, asla affetmez! Halep oradaysa arşın burada, dün gece de Trabzon’da! Şekerovic dün gece ofsaytovic kılığına bürünmüştü! Kerem; harbi bir tuhaf. Vuruşunu Taha kurtarmadı, Kerem topuğuna nişanladı! Yunus yeterli niyetli ve çabalıydı.

Doğru karakterlerle yol almalı

Birçok seçkin oyuncusundan mahrum Trabzonspor, onca yorgunluğuna ve eksiklerine karşın yaşadığı kadar, konum yaşattı. Fizik yorgunluklarına karşın, konuğun dinlenik hali bir fark yaratamadı! Gomis 37 yaşına karşın, 2 fırsat yakaladı biri soldan başkası sağdan dışarı gitti! Ali Palabıyık futbolcu dandiklik ve yutturmacalarına asla taviz vermeyen bir yapı. Bu faziletli duruşu sebebiyle de geçtiğimiz dönem hak etmediği düşünceler yaşadı. Kriz bitsin isteniliyorsa, bu çeşit gerçek karakterlerle yol alınmalı. Türk futbolunu ve büyüklerimizi masterler ayaktopu şovları kıvamından kurtaracak; menacerler bulunmalı! Havada bulut, bu başlarla Türkiye’de hakikat dürüst futbolu unut! Dev(!) kapışma 0-0 bitti.

KATKIYI ALAMADI TRABZON (OLCAY ÇAKIR)

Yılın bu ayında, Trabzon neminde ortaya konan çaba için iki ekibi da kutlayarak başlayalım. Maçtan evvel Trabzonspor’un eksiklerinden bahsederken, maç saatine hakikat eksikleri artmaya devam etti. Abdülkadir Ömür’ün pak MR sonucuna karşın oynayamaması hocanın zayıflayan elini daha da zayıflatmış oldu. Kabul edelim ki Abdullah Avcı’nın şampiyon ekibinin en kıymetli aktörleri dün gece yoktu. Onların yerine oynattığı oyuncularla sığınacağı tek limanı Trabzonspor’u şampiyon yapan güçlü oyununa sadakat olacaktı.

Güçlü oyununu muadilleriyle oynayabilmesi, onlara da ideolojisini aşılayabilmesi uzun vakit alacak üzere gözüktü. Orta alanda kullandığı oyuncularından bir türlü istediği verimliliği alamayışı oyunda da üstünlüğü, orta alanda da üstün gözüken Galatasaray’a vermek manası taşıdı… Bir çok konumda orta alanı kolay geçilen bir kadro imajı verdi Trabzonspor. Bardhi oyuna katkı veremedi, Siopis yeniden rakip oyuncular için kolay maksat oyuncu oldu. Değişiklikler geldi lakin değişikliklerden de istediği katkıyı alamadı Trabzonspor…

Yok edemedi

Sakatlıklar düzelince, yeniler adapte olunca Trabzonspor kaldığı yerden devam eder lakin ne vakit olur bunlar birlikte göreceğiz… Dün gece her iki ekipte alandaki gücü nispetinde kazanmayı istedi lakin, kaybetmediklerine de memnun olacak biçimde alandan ayrıldılar… Dönemin daha başında ezeli rekabet haricinde yüksek kıymet atfedilen müsabaka için “hasarsızlık” sanıyorum iki teknik adam içinde kabul edilebilir bir durum oldu. Bir tarafta Muslera, başka tarafta müsabakada kurtardığı net gol durumlarıyla Taha…

Muslera’nın Taha’yı tebrik etmesi gecenin hoşluğu olarak anılarda yer alırken, garip kararlarıyla müsabakanın hakemi alandaki hoşlukları tekrar de yok edemedi… Kenarları her iki taraf içinde güzel kapatılan oyunda, merkezi daha gerçek kullanan Galatasaray kazanmaya daha yakın gözükse de gecenin yıldızı Taha kalesini gole kapatarak puanların eşit dağılmasını sağladı…

ASLAN FIRSAT TEPTİ (METİN KARABAŞ)

Haftanın en kıymetli maçında Trabzonspor ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Sarı-Kırmızılılar beklenen takımı ile alana çıkarken, Mertens birinci kere on birde forma giydi. Trabzonspor ise sakat oyuncularının fazlalığı nedeniyle, ülkü takımından çok uzaktaydı. Müsabakanın birinci kısımlarında Galatasaray topla daha fazla oynayan taraftı. Sarı-Kırmızılılar orta alandan süratli çıkmak isterken son bölgede çoğalamadı. Okan Buruk’un kadrosunda Mertens atağa istikamet verirken, Yunus ve Kerem birinci yarım saat içinde ekibine katkı veremedi. Trabzonspor ise kendi yarı alanında süratli ataklarla durum ararken, Trezeguet ekibinin en tesirli ismiydi. 25’ten sonra Galatasaray oyunu büsbütün rakip yarı alanda oynadı, ancak bu anlarda da son bölgeye ulaşmakta başarılı olamadı. 31’de Yunus, boş konumdaki Mertens’i gördü. Yıldız oyuncu kaleci ile karşı karşıya kaldığı durumda Taha’yı geçemedi. Okan Buruk’un grubu birinci yarıda daha üretken olsa da skoru değiştiremedi. Soyunma odasına 0-0’lık beraberlikle gidildi.

Çizgiyi geçiremediler

Trabzonspor ikinci yarıya iki değişiklikle başlarken, Galatasaray tıpkı takımı ile alandaydı. Orta alanda çoğalmakta zorlanan Trabzonspor, bu bölgeyi daha tesirli kullanmaya başladı. Sarı-Kırmızılılar ise tekrar Mertens ile hamle aksiyonlarını geliştirmeye çalıştı. Trabzonspor ise kadro halinde savunmada yanılgı yapmadı. 77’de Trezeguet sert vurdu, Muslera iki atakta topu denetim etti. 78’de ise Gomis vurdu, top az farkla auta gitti. 85’te bu kere Kerem vurdu, kaleci bir defa daha geçit vermedi. Galatasaray oyunun genelinde topa istikamet verse de ileride çoğalmayı başaramadı. Kerem ve Yunus’un ataklara yeteri kadar dayanak verememesi, Seferovic’in yetersiz performansı nedeniyle golü bulamadı. Doksan dakika başladığı üzere 0-0’lık sonuçla tamamlandı.