Süper Lig, ‘en’leri geride bıraktı! İngiltere, Fransa, Almanya…

Süper Lig’de algı değişiyor… Bilhassa futbolda Avrupalılar’ın muvaffakiyetleri kadar istikrarlarını da takdir eder, imreniriz. ‘Oyun üzerine sistemleri vardır, sonuca nazaran değil, plana nazaran hareket ederler, kolay kolay teknik yönetici değişimine gitmezler’ biçiminde genel bir fikrimiz vardır. Biz de ise iki-üç maç işler makûs gittiği vakit isyan bayrakları çekilir, her şey düzelecekmiş üzere hocayla yollar ayrılır, bir gruptan başarısız olduğu için kovulan rastgele bir hoca iki hafta sonra öbür takıma büyük umutlarla sarfiyat. İşin özeti, Harika Lig’de bir hoca döngüsü vardır. Lakin birinci cümlede söylediğim üzere Üstün Lig’de algı değişmeye başladı. Çabucak örneklerle tezimizi güçlendirelim…

Büyükler de trende uydu!

Trabzonspor’un şampiyon olarak tamamladığı geçen dönem 3 büyükler de hoca değişimine gitti. Galatasaray , Fatih Terim’le yollarını ayırdı, Domenec Torrent’i getirdi. Fenerbahçe , Vitor Pereira’yı ikinci defa gönderip, yerine İsmail Kartal’ı teknik yöneticilik koltuğuna oturttu. Beşiktaş ‘ta ise Sergen Yalçın’a veda edildi, Başkan Karaveli getirildi, akabinde grup Valerien Ismael’e emanet edildi. Bugünlerde de Fransız hocayla yolların ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.

10 ekip, 11 hoca…

4 büyüklerden üçünün teknik yönetici değişimine gittiği döneme pek sık rastlanmazken, o rastlanan dönemin da çok olağan geçmesi beklenemezdi… Geçen dönem Muhteşem Lig’in birinci 11 haftasında tam 10 kadro toplamda 11 kere teknik adam değişikliği yaptı. Bu takımlardan Kasımpaşa iki sefer hocasını yenilerken, Başakşehir, Alanya, Beşiktaş, Antalya, Adana Demir, Kayseri, Rize, Göztepe ve Malatya da devayı teknik işvereni değiştirmekte buldu.

Ciddi fark var

11 haftada 11 hoca değişimi elbette olağan değil ve ‘hoca kıyımı’ olarak isimlendirilebilir. Lakin yeni dönemle birlikte, bilhassa yeni kuşak diye tabir edilen genç ve idealist hocaların artmasıyla idareler de projeye, sisteme, istikrara inanır olmaya başladı. Zira içinde bulunduğumuz dönemi geçen dönemle kıyasladığımız vakit geçen döneme oranla hoca değişikliği açısından çok önemli bir fark olduğunu görüyoruz.

Düşünce değişti, sayılara yansıdı

Geçen dönem 11 haftada 11 teknik yönetici değişimi yaşanırken, bu dönem bu sayı yalnızca 4… İstanbulspor, Hatay, Ankaragücü ve Kasımpaşa teknik yönetici değişimine gitti. Bu sayı üzerinden dahi algının ve niyetin değiştiğini görebiliyoruz. Bir de Avrupa’nın 5 büyük ligine göz atalım. Yazının başında Avrupalılar için olan algımızdan bahsetmiştim; plana-projeye nazaran hareket ederler, kolay kolay hoca değişimine gitmezler demiştim.

Bizi geçtiler!

Ancak görüyoruz ki onlarda da durum pek farklı değil. Dünyanın en yeterli ligi olarak kabul edilen Premier Lig’de 5, Fransa Ligue 1’de 5, Almanya Bundesliga’da 5, İtalya Serie A’da 4 ve İspanya La Liga’da 3 ekip teknik adamlarını gönderdi, yeni isimlere kadroyu emanet etti.

İşte Üstün Lig ve Avrupa’nın 5 büyük liginde bu dönem hoca değişimine giden gruplar:

Türkiye: İstanbul, Hatay, Ankaragücü, Kasımpaşa (11. hafta) = 4

Fransa: Lyon, Reims, Auxerre, Montpellier, Brest (12. hafta) = 5

İspanya: Elche, Sevilla, Villarreal (11. hafta) = 3

İngiltere: Aston Villa, Wolves, Brighton, Chelsea, Bournemouth (11. hafta) = 5

İtalya: Verona, Sampdoria, Bologna, Monza (11. hafta) = 4

Almanya: Schalke, Stuttgart, Leverkusen, Bochum, Leipzig (11.hafta) = 5

FANATİK ÖZEL / Atalay Özçelikli