Oktay Derelioğlu: ‘Jesus’un yerinde olsam bu kadar oyuncu aldırmam’

Beşiktaş , F.Bahçe ve Trabzon formaları giyen, Türkiye’yi Las Palmas, Lenkeran ve Nürnberg’te temsil eden, A Ulusal formayla bir maçta 4 gol atan Oktay Derelioğlu şimdilerde Makedonya 2. Lig grubu FK Gostivar’da teknik yöneticilik yapıyor. Birinci yarıyı 2017’de F.Bahçe’yi Avrupa’dan eleyen Vardar’ın (36) önünde mağlubiyetsiz önder kapatan 47 yaşındaki hocayla tatil için geldiği İstanbul’da Sabah Spor takımı röportaj gerçekleştirmiş. İşte ayrıntılar…

Makedonya serüveni nasıl başladı?

Yurt dışında yaşayan Türk bir kardeşimiz var Enes Usta. Türkiye’den bir grup almak istiyordu. Birden Gostivar bahtı çıktı. Makedonya’nın Müslüman bir ülke olması, Gostivar’da Türklerin fazla oluşu ile ibre buraya döndü. ‘Gelir misin’ dedi. 2021-22 dönemi için konuşuyorum. 5. haftada aldığımızda kadronun 1 puanı vardı. Dezavantajdı. Langur lungur başladık. Şampiyonluktan pahalı bir iş yaparak 4. sırada bitirdik. Bu sene itibariyle de birinci yarıyı mağlubiyetsiz önder tamamladık.

Anlıyoruz ki istikrar kıymetli…

Tabii ki lakin gelinen nokta kâfi mi değil. Futbol her an değişkenlik gösteren bir oyun. Çabuk havaya girince kaybetmeye yaklaşırsın. Yaptık bitti yok, daha ikinci devre var. 15 kuvvetli maç bizi bekliyor.

ELJİF ELMAS ÜZERE ÇOK TOPÇU VAR

Makedon futbolu, Türkiye’de Eljif Elmas ve İtalya’yı Dünya Kupası’ndan saf dışı bırakmalarıyla görünür olmaya başladı. Nasıl bir ortam var?

Eljif Elmas üzere çok topçu var. Topraklar çok varlıklı lakin sistem zafiyeti var. Bunun ana faktörü de tesisleşme sorunu. Aslında Ulusal Kadro’ya bakınca yüklü İsviçre, İngiltere, İtalya’da oynayan oyuncular olduğunu görüyorsunuz. Ülke olarak kendileri bu zenginliğin farkında değil. Bizde profesyonel ekiplerin yüzde 70-80’i şirket değil. Onların tamamı şirket.

Türk kulüplerine tavsiye ettiğiniz isimler var mı?

Kimse arayıp sormuyor ki tavsiye edeyim.

Oradan bakınca Üstün Lig ve Türkiye nasıl görünüyor?

Verilen paralar nedeniyle çok güçlü görünüyor. Bu işi niçin yapıyor futbolcu; para için. Herkes Türkiye’ye gelmek istiyor. Almanya, İspanya, İngiltere’de bu paraları kazanamazlar.

BÜYÜKLER ÜRETMİYOR

Süper Lig’deki yarışı takip edebiliyor musunuz, nasıl buluyorsunuz?

F.Bahçe ve G.Saray götürecek üzere görünüyor. Şenol Güneş atılımıyla Beşiktaş nasıl ortaya girerim niyetinde. Yıllar sonra Trabzonspor şampiyon oldu. Bu kadrolar için şampiyonluk muvaffakiyet değil ki, asıl muvaffakiyet üretime geçmek. Herkes ‘Jesus, Jesus’ diyor lakin bu bütçe ve kadroyu Şampiyonlar Ligi’ne taşıyamadıysa, bana nazaran başarısız. Kimse kusura bakmasın. 40 tane transfer yaptınız. 4 tane oyuncunun ismini Avrupa listesine veremediniz. Kimse bunu sorgulamıyor. Şampiyonlar Ligi’ne girememişsin, lig, lig, lig… O vakit bravo. Futbolda süratli üretim yok. Çalışacaksın, bekleyeceksin. Jesus çok deneyimli kurt bir isim. Tıpkı ortamı, birebir sayıları İsmail Kartal’a sağladılar mı? Jesus’un aldığı sayının karşılığı bu olmamalı. Ben bu sayılara karşıyım.

“BU KADAR OYUNCU ALDIRMAM!”

Jesus’un yerinde olsam bu kadar oyuncu aldırmam. Üst üste 8 maç farklı takımlarla çıktı. Takım 22+4, tahminen sekmelerle 28 olur. Oyuncu daima oynamak ister. Şayet sorun yaşamıyorlarsa paralarını vaktinde alıyorlardır ya da içeride susturuluyorlardır. Arbede ortamına girmiyorlardır. Bu türlü bir değişken takım benim teknik yöneticilik anlayışıma aksi. Bu öteki kadrolar için de geçerli. Bu kadar sirkülasyonun olduğu yerde mali badire kaçınılmaz olur. Ardınızda Ali Koç var fakat 6.5 milyar borç ne olacak?

“BORÇSUZ OLAN İSTEDİĞİ KADAR YABANCI ALSIN”

Sürekli olarak yabancı konusunu tartışıyoruz. Makedonya’da da bu konuşuluyor mu? Sizce ne olmalı?

Adamlar hoş sistem yapmış. Alt ligler yabancıya kapalı. İki tane U21’i birinci 45 dakika oynatmak zorundayım. 90 dakika kulübede bir U21 barındırmak gerek. Birinci Lig’de 5 tane hakkın var. 5’in üstü 8’e kadar alabilirsin ancak federasyona para yatırıyorsun. Makedonya özgür yabancıya uygun değil.

Türkiye sınırsız yabancıya uygun mu?

Türkiye de değil. Yabancı ne vakit hür kalır biliyor musunuz? Kulüpler ekonomik olarak artıya geçince. Türkiye’nin lokomotif 4 kulübünün toplam borcu 20 milyarın üzerinde. Sen üret kazan, o vakit istediğin kadar yabancı al.

3 yerli mecburiyeti, o çocukları saha içinde nasıl tesirler?

Olumlu etkilemez. Geçen biri diyor ki ‘Elime kağıt kalem alıyorum kimi oynatayım diye.” Arkadaşlar bunlar boş işler. Scoutlara teknik yöneticiye yakın maaş vermek gerek. Bir oyuncu yakalasa 100-200 milyon kazanabilirsin.

“ARDA’NIN YAŞI DEĞİL RANDIMANI ÖNEMLİDİR!”

Arda Güler için niyetiniz ne? Nizamlı oynamalı mı yoksa korunmalı mı?

Arda Güler 17 yaşında. Ben de 16 yaşında oynamaya başladım. Emre Belözoğlu da 16 yaşındaydı. Futbolda yaşa inanmıyorum. Güzel futbolcu, berbat futbolcu vardır. Arda için sen erken diyebilirsin lakin benim için değil. Futbolcunun vakti değil randımanı vardır. 16 yaşındaki de 36 yaşındaki de bir.

“RANGERS, BEŞİKTAŞ’TAN BÜYÜK EKİP MI!”

Yurt dışında da oynamış biri olarak gençlere tavsiyeniz ne? Yurt dışına ne vakit gitmeliler?

SIRF yurt dışına gitmek için gidilmez. Bu yurt dışı hayalleri neden başlıyor biliyor musunuz, bulunduğunuz lig sizi oraya itiyor. En son Rıdvan Yılmaz kaçarcasına gitti, Emirhan birebir biçimde. Mutsuzluğun ana kaynağı ne? Beşiktaş üzere bir kulüpten Glasgow Rangers’a gidiyorsun. Glasgow, Beşiktaş’tan büyük değil. Avrupa’daki imgemiz saman alevi. Niçin bunları konuşmuyoruz. Orada sahne almazsanız, oyuncu da sarfiyat oralarda sahne almak ister. Fakat bu Glasgow ve Torino ile olmaz.

“FAROE’Yİ YENEMİYORSAN O GÜN İSTİFA EDECEKTİN”

Milli ekipleri kendi vatandaşları mı çalıştırmalı? Eski kadro arkadaşınız Kuntz başarılı mı?

İyi hoca makus hoca vardır. Hangi ülkeden olduğu kıymetli değil. Lakin Stefan Kuntz başarısız. Lüksemburg’u yenemiyor, Faroe Adaları’na yeniliyorsan o gün istifa edecektin. Biz niçin Dünya Kupası’nda yokuz onu tartışmamız gerek. Katar’daki turnuvaya gitsek başarılı olurduk. Bizim çocuğumuzda o güç var. Oyuncu nereli olursa olsun değerli olan uygun yönlendirmek ve yeterli antre etmek. Çok kaliteli isim, çok para verilen isim başarılı olmuyor.

“FUTBOLCUYKEN HOCA OLMAK SAYGISIZLIK! DİPLOMAN YOK”

Son periyotta alandan çıkar çıkmaz saha kenarına gelen isimler oldu (Emre Belözoğlu, Nuri Şahin). Sonuçlara bakınca başarısız da değiller. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Onlar için de yeterli değil. Teknik yöneticiliğin futbolculukla yakından uzaktan alakası yok. Biri ay, biri yıldız, hatta güneş. Futbolculuk daha kolay. Pro-lisansın yok lakin saha kenarında hocalık yapıyorsun. O diplomaya da saygın yok.

“RONALDO OYNASA BİR KAYGI OYNAMASA BİR DERT!”

Dünya Kupası’nda Ronaldo ve Messi çok konuşuldu. Cristiano Ronaldo’nun son maçlarda birinci 11’de oynatılmamasını nasıl değerlendirirsiniz?

Ronaldo ziyadesiyle kıymetli bir isim. Lakin oynatılmadığı maçta İsviçre’yi (6-1) gole boğdular. Onun yerine oynayan Ramos 3 tane gol attı. Oynatsan bir kaygı oynatmasan bir sıkıntı. Portekiz hocası Fernandes elinden geleni yaptı. Futbolda kazandığınız sürece daima haklısındır. Futbolda gelişmeyen ülkeler daima saha sonuçlarına nazaran hareket ettiği için Portekiz’de sorun olmaz. Ronaldo dediğin adam futbol oynamasa da yılda 100 milyonun üzerinde kazanıyor. Onlara tu-kaka diyemeyiz lakin sonları geliyor, bu da olağan.

KISA KISA

Hedefleriniz nedir?

Çok yüksek… İnşallah Makedonya’dan İspanya’ya, oradan Almanya’ya, İngiltere’ye giderim, daima Avrupa’da çalışırım.

Oktay Derelioğlu’nun üzerinde tesiri olan teknik adamlar kimlerdir?

Serpil Hamdi Tüzün. Hala onun metodlarını uyguluyorum. Şu an alzheimer. Onun dışında çok dayanak gördüğüm, önümüzü açan hoca olmadı.

Hayalleriniz neydi, hayat size ne verdi?

Hayattan öğrendiğim en kıymetli şey, geriye dönüp baktığında pişman olmayacağın biçimde yaşamak. Pişmanlıklar da hoştur. Onlardan ders çıkardım ve hayata daima tutundum. Allah’ıma çok şükür ki bana bu aklı, zekayı ve vicdanı verdi. Herkesin yolunun açık olmasını isterim. Düşmanımın bile makûs olmasını istemem.