Bacağını kaybeden Göksu Kendier voleybol sayesinde hayata tutundu

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan Göksu Kendier’in, 10 yıl evvel damar tıkanıklığı nedeniyle sağ bacağı diz altından kesildi. Bu süreçten kısa bir mühlet sonra ise 5 yıllık evliliğini noktalayan Kendier, kızı Ada ve annesi Suna Kendier ile birlikte yaşamaya başladı.

DOKTORUN TAVSİYESİYLE VOLEYBOLA BAŞLADI

Göksu Kendier, hekimin tavsiyesiyle de 2 yıl evvel voleybola başladı. Kısa müddette ulusal kadroya seçilen Göksu, Paralimpik Oturarak Voleybol Mili Ekibi ile Aksaray’da kamp yapıyor. Voleybol sayesinde hayata tutunduğunu belirten Kendier, şunları söyledi:

10 yıl evvel damar tıkanıklığı nedeniyle sağ diz altından bacağım kesildi. Şu an 13 yaşındaki kızım Ada ve annem Suna Kendier ile bir arada yaşıyoruz. Öncesinde hiçbir sıhhat surunu yaşamamıştım. Bir anda bacağım kesildi. Güç bir süreç geçirdim. Ben bunun üstesinden gelebileceğime inandım ve bacağımın bir kayıp olarak düşünmedim. Tahminen de bana bir çıkar olacağını düşünerek daha çok üzerine giderek daha etkin olmaya karar verdim. 2 yıl evvel de voleybolla tanıştım. Kadro olarak Avrupa şampiyonasına da katıldım ve çok keyifli. Bana memnunluk veriyor. Ekipteki genç oyunculara da örnek oluyorum. Tabiplerin tavsiyesiyle spora yöneldim. Voleybolu çok sevdiğim için de voleybolu tercih ettim. Yeterli ki ulusal gruba katılmışım diyorum.

“BENİM İÇİN ÇOK ONUR VERİCİ BİR DURUM”

5 yıllık evliliğinin bacağı kesildikten sonra bittiğini belirten Kendier, ”Bacağım kesildikten sonra bir uyuşmazlık oldu ve eşimden ayrıldım. Biraz evvel de bahsettiğim üzere kızım ve annemle yaşıyorum. Kızım Ada da bana çok dayanak veriyor. Ona güzel bir anne ve yeterli bir voleybolcu olmak için çaba veriyorum. Kızım 13 yaşında ve 8 sınıfta okuyor. Her seferinde bana ‘Seninle gurur duyuyorum, anne’ diyor ve bu benim için çok onur verici bir durum” diye konuştu.

“BİR GÜNDE HAYATIM DEĞİŞTİ”

1 günde hayatının değiştiğini belirten Kendier, “Hayatı ve yaşamayı çok sevdiğim için çok çabuk toparladım. Bacağımın bana mahzur olmadığını evvel kendim kabul ettim ve bu biçimde yaşanabileceğini de biliyorum. Herkes bir engelli adayıdır. ‘Bugün çok sağlıklıyım’ diyen herkesin yarın her şey başına gelebiliyor. Benim hiçbir sıhhat sorunu dahi yoktu ve neredeyse doktora hiç gitmemiş birisi olarak bir günde hayatım değişti. İnsanların hayatlarında ne olursa olsun, hayata tutunmaları lazım. Memnun olma gayretine girsinler. İnsanların kendini olduğu üzere kabul etmesi lazım. Bunun yanında sporu da hayatlarına dahil edip engelli bireylerle tanışıp, hayatın daha hoş olduğu anlayabiliyorlar” dedi.